Ortaköy Gezimize Boğazın en güzel semtlerinden biri olan Ortaköyde başlıyoruz. Sahil boyunca yürüyüp, meşhur Ortaköy Camiini ziyaret ediyoruz. Boğaz manzarasına karşı kumpir veya waffle yiyerek keyifli bir sabah geçirebilirsiniz. Sokak sanatçıları ve küçük butik dükkanlar da gezinizin tadını artırır. Eminönü Ortaköyden Beşiktaş ya da Kabataş üzerinden kısa bir vapur veya otobüs yolculuğuyla Eminönüne geçiyoruz. Burada tarihi Mısır Çarşısını gezebilir, baharat ve hediyelik eşya alışverişi yapabilirsiniz. Eminönünün simgelerinden balık ekmek teknelerinde boğaz manzarası eşliğinde öğle yemeği iyi bir seçim olur. Yeni Camii ve Galata Köprüsü de görülmesi gereken yerler arasında. Pierre Loti Tepesi Eminönünden Eyüpe geçerek, Eyüp Sultan Camiini ziyaret ediyoruz. Ardından teleferikle ya da yürüyerek Pierre Loti Tepesine çıkıyoruz. Haliçin eşsiz manzarası eşliğinde bir kahve molası vermek bu geziyi taçlandırır. Burada çayınızı yudumlarken İstanbulun tarih ve doğasını bir arada hissedebilirsiniz.
Adalar Gezimize sabah erken saatlerde Kabataş veya Kadıköyden vapura binerek başlıyoruz. Büyükada, tarihi köşkleri, bisiklet yolları ve sakin atmosferiyle ideal bir durak. Bisiklet kiralayarak ada turu yapabilir, Aya Yorgi Tepesine çıkıp manzaraya karşı çay içebilirsiniz. Sahilde balık restoranlarında güzel bir öğle yemeğiyle turunuzu tamamlayabilirsiniz. Taksim Adalardan döndükten sonra Kabataştan fünikülerle Taksim Meydanına geçiyoruz. Meydanın enerjisini hissedip, İstiklal Caddesi boyunca yürüyerek nostaljik tramvay, sanat galerileri ve tarihi pasajları keşfedebilirsiniz. Bir kahve molası ya da sokak sanatçılarını izlemek için mükemmel bir yer. Galata Kulesi İstiklalden yürüyerek Galata Kulesine ulaşıyoruz. Dar taş sokaklardan geçerken hem tarihi hissedip hem de güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Kulenin tepesine çıkıp İstanbulun 360 derece panoramik manzarasını seyretmek gezinin en unutulmaz anlarından biri olur.
Sultan Ahmet Camii – Ayasofya Tarihi Yarımada Gezisi İstanbulun kalbinde, tarih ve ihtişamın buluştuğu noktadayız. Gezimize Sultan Ahmet Camii ile başlıyoruz. Mavi çinileriyle ünlü olan bu cami, Osmanlı mimarisinin zarif bir örneğidir. Avlusunda huzur bulabilir, iç mekânındaki detayları hayranlıkla inceleyebilirsiniz. Hemen karşısında yer alan Ayasofya, Bizanstan Osmanlıya uzanan binlerce yıllık tarihine tanıklık etmeniz için sizi bekliyor. Bir dönem kilise, ardından cami, müze ve tekrar cami olan bu muazzam yapı; mimarisi, mozaikleri ve kubbesiyle sizi zamanda bir yolculuğa çıkarır. İki yapının arasında yer alan Sultanahmet Meydanı ise dinlenmek, fotoğraf çekmek ve atmosferi yaşamak için harika bir duraktır.